DÜNYANIN EN GÜZEL KOKUSU
GÜNÜMÜZ ERKEK KADIN İLİŞKİLERİNE SAHİCİ BİR ELEŞTİRİ
Açıkçası
büyük beklentilerle gittiğim bir film değildi. O sırada vizyonda ilgimi çeken
bir film olmaması dolayısıyla gittiğim ve orta halli olmasını umduğum bir
yapımdı. Filmin başrol oyuncuları Tuğba Ünsal ve Rıza Kocaoğlu isimleri de takip ettiğim ve oyunculukları konusunda bilgi sahibi olduğum kişiler değiller açıkçası.
Sen sabaha kadar köpek balığı gibi avlan, sabaha da av suçlu olsun!
Neyse biz filmin içeriğine gelelim. Dünya’nın en güzel
kokusu denildiğinde hepimizin aklına farklı şeyler gelir elbette. Filmde ise
hem evlat sevgisi hem de aşk ekseninde bir mana verilmeye çalışılmış. En
azından izledikten sonra benim yüklediğim anlam bu oldu. Film benim için
başlarda sıkıcı olmasa da anlamsızdı. Rıza Kocaoğlu, aşka inanmayan ve barlarda
çapkınlık peşinde koşan orta halli bir şarkı sözü yazarını canlandırıyor. Tuba
Ünsal ise daha aklı başında bir karakter çiziyor. Ancak tam olarak ne iş
yaptığını çözemedim. Filmde baştan sona kadar biran önce verilmek istenilen
sürpriz sona ulaşmak çabası mevcut gibi geldi bana. Bunu yaparken de
ayrıntılardan mümkün olduğunca kaçınılmış. Ayrıca filmin başındaki sahne,
sonuyla alakalı bir ipucu niteliğinde olsa da anlamanız için yine de sonunu
beklemeniz gerekecek.
Bugünün insanının ilişkiler konusundaki en büyük derdi ne biliyor musun? Hayatı kendi için kolaylaştıracak ne varsa eski diye ortadan kaldırmak!
Filmi böyle basit
gibi anlattığıma da bakmayın. Aslında günümüz toplumundaki gelenekselleşen
erkek ve kadın profillerine de sahici bir eleştiri getiriyor. En nihayetinde de
olması gereken aslında bu diyerek güzel bir yere bağlıyor gibi. Oyunculuklar
çok sade, yapmacıklık kesinlikle yok. Bu da yorulmadan ve ağız burun kıvırmadan
filmi izlemenizi sağlıyor. Sizin benim gibi insanlar var
orada. Bir anlamda aşktan ve bağlanmaktan yoksun bir hayat yaşayan insanlar,
siz de onların yaşantılarını izleyerek kendinize dersler çıkarabiliyorsunuz.
ÇOK İYİ DEĞİL, AMA...
Neticede, başta da söylediğim gibi çok iyi diyeceğim bir
film olmasa da güzel dersler çıkarılabilecek, aşkın insanda neleri
değiştirebileceğini görebilmek açısından izlenebilecek, oldukça vurucu sona
sahip bir film benim gözümde. Kesinlikle izleyin diyerek sizi zorlamak istemem
ama, bence bu filmi izleyin ve izledikten sonra film hakkındaki yorumlarınızı
da eksik etmeyin.
DÜNYANIN EN GÜZEL KOKUSU
Reviewed by Ne Okudum Ne İzledim
on
Şubat 28, 2016
Rating:
Serhat merhaba;
YanıtlaSilUzun bir ara verdim belki isteyerek belki istemeden .... Hala toparlanamadıysam da bir gayret göz atmak istedim . Ve hemen senin blog ziyaretini de yapmazsam olmaz dedim ....
Aslına bakarsan film kıyıdan köşeden izleyebileceğim bir film değil benim ... Nedense aklıma bile gelmeyeceklerden ... Benimle alakalı tabi ki bu ....
Ama senin yine samimi güzel yorumlaman oldukça başarılı ...
Emeğine sağlık ...
Sevgiyle kal
Ben de tesadüf eseri sinemada gitmiştim, bir anda gelmişti aklıma, sonrasında incelemesini yapayım dedim. İlk yazdığım yazılardan, o yüzden şimdikilerle arasında dağlar kadar fark var. :)
SilTeşekkür ederim, sevgiler. :)
Film vizyona girdiğinde fragmanını izlemiştim, unutmadığım fragmanlardandı. Yazınız benim için iyi bir anımsatma oldu, sonunun beklenmedik olması ise merakımı uyandırdı. Bir fırsatını bulduğumda izlemek isterim. Teşekkürler.
YanıtlaSilVurucu bir son, filmin en dikkat çekici ve etkileyici bölümüydü zaten. Öyle aman aman bir film olmasa da bu tarz filmlerden hoşlananların izleyebileceği türden. Teşekkür ederim. :)
SilBende de merak uyandırdı Serhat.Konusu açısından.Dilerim seyrederim.Sevgilerimle oğlum.
YanıtlaSilTeşekkürler Ece Abla, sevgiler. :)
Sil