KİTAP İNCELEMESİ #5: EV SAHİBESİ - DOSTOYEVSKİ



SONU OLMAYAN KİTAP; EV SAHİBESİ


Dostoyevski'nin Ev Sahibesi kitabını bir kaç gün önce bitirdim ancak yorumunu şimdi yapabiliyorum. Öncelikle kitap beklentimin altında kaldı. İnternette bir araştırdım, acaba bir tek ben mi böyle düşünüyorum, sorun bende olabilir mi? diye ancak gördüm ki herkes aynı durumda. Neden beklentimin altında kaldığını konusunu ele aldıktan sonra söyleyeceğim.

İnsanların onları kırılışa uğrattığı halde, canları çıkmadıkça vazgeçmedikleri huyları vardır.

Kitap, Ordinov, Katerina, Murin ve Ordinov'un eski bir dostu olan İlyiç adındaki adam etrafında dönüyor. Karakter tahlilleri ve diyaloglarla dolu. Konusuna gelecek olursam, Ordinov içine kapanık yapıya sahip genç bir adam. Bu özelliği onu bir çok şeyden, hayatın renklerinden, aşktan ve her türlü sosyallikten mahrum bırakmış. Bir gün Katerina'yı görüyor ve ona tutuluyor. Onu düşünmeden yapamaz hale geliyor. Bunun üzerine ona yaklaşmayı koyuyor kafasına onun yaşadığı binaya taşınıyor. Burada Katerina'yla yakınlaşıyorlar, dertleşmeye başlıyorlar. Katerina, Ordinov'a kötü geçmişinden bahsediyor. Murin'in aslında kim olduğu neler yaptığı ve Katerina'yı nelere zorladığı da burada ortaya çıkmaya başlıyor. Ancak Ordinov, masum bir geçmişe sahip olmayan Katerina yerine sadece Murin'i suçluyor ve kadını kurtarmak istiyor. Ancak Katerina, kendisini seviyor olsa da Murin'den de kopmaya hazır olmadığı için bunu bir türlü başaramıyor. Katerina'nın sürekli değişen sözleri ve tavırları ile Murin'in konuşması neticesinde evden ayrılıyor ve eski yaşadığı yere geri dönüyor. Hasta yatağına düşüyor. Bir süre sonra dostu İlyiç'e rastlıyor ve ondan eski yaşadığı yerin bir batakhane olduğunu ve polis baskın yapmadan önce Katerina ile Murin'in oradan ayrıldığını öğreniyor. Tam bir aldatılmışlık ve boşluk duygusuyla yüzleşmeye başlıyor. Ancak bir anlamda da Katerina'dan uzaklaşmış ve bağımlılık haline gelen, ona zarar veren aşkının zincirlerinden kurtularak özgürleşmiş oluyor.

Özgürlük ekmekten tatlı, güneşten güzeldir...

Hikaye bu şekilde bitiyor. Mükemmel çıkarımlar, diyaloglar, karakter tahlilleri derken, hiç bir şey tam olarak netleşmeden üç noktayı koyup bitiriyor yani yazar. Siz de "ee ne oldu şimdi?" diyerek öylece kalıyorsunuz. :) Beni hayal kırıklığına uğratan nokta bu oldu. Belki de ben anlatılmak istenileni anlamadım, bilemiyorum. Bu durumu göz ardı ederseniz, sıkıcı bir kitap değil, gayet okunabilir ve oldukça da ince. Kısa sürede bitirebilirsiniz.

Kitabı merak ediyorsanız alıp okuyabilirsiniz. Ancak daha güzel kitapları varken bunu çok da tavsiye edesim gelmiyor. Karar vermesi size kalmış.
KİTAP İNCELEMESİ #5: EV SAHİBESİ - DOSTOYEVSKİ KİTAP İNCELEMESİ #5: EV SAHİBESİ - DOSTOYEVSKİ Reviewed by Ne Okudum Ne İzledim on Nisan 07, 2016 Rating: 5

10 yorum

  1. Ozgurluk ekmekten tatli gunesten guzeldir cumlesine bittiimmm... muthis ozetlemis hayatimizi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, ben de çok beğendim, çok güzel anlatıyor özgürlüğün önemini, ona olan ihtiyacımızı.

      Sil
  2. Murini çok farklı hayal ettim ben, buyucu gibi düşünmüştüm okurken. Kadın da kendini mecbur hissediyor ona karşı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bir mecburiyet var kadın açısından. Hayli git geller yaşıyordu. Bende daha gizemli bir adam olarak düşünmüştüm Murini. Öyle yansıtılıyordu ama herşey gizemli kaldı benim açımdan. Çok netlesmedi kafamda. Sanırım yazar bize bırakmış orasını. :)

      Sil
  3. Kitap cok guzel herkezin okumasini tavsiye ederim

    YanıtlaSil
  4. Kitap çok sıkıcıydı.Incecik kitabı 4 günde zor bitirdim. Tavsiye etmiyorum

    YanıtlaSil
  5. Kitap tam anlamıyla beni içine çekti bağlılıklar adanmışlıklar kapıdan çıkıp nereye gideceğini bilmeden sürüp giden adımlar ruhum sanki tüm sözcüklerine susamıştı ve bitmesine üzüldüğüm kitap, okumanızda fayda var

    YanıtlaSil
  6. Kitabı az önce bitirdim ve kapağı kapattıktan hemen sonra olayları baştan sona içimden tekrar ettim acaba ne kaçırdım da böyle anlamamışlık boşuna okumuşluk hissi oldu diye. 116 sayfayı boşu boşuna okudugumu dusunuyorum. :/

    YanıtlaSil
  7. Kitap, sonu itibariyle belli bir sonuca ulaşılmamış izlenimi verse de aslında bariz bir mesaj veriyor bence. Kitabın sonunda Ordınov’un dostu, İlyiç ile konuşmasına tanık oluyoruz. Kitabın ana karakteri Ordınov’un İlyiç hakkındaki düşünceleri; onun ne kadar değişmiş ve dünyayı artık daha iyi tanıyor olduğuydu. Bazen biz hiç fark etmesek de yaşadığımız ve bunu neden yaşadık dediğimiz olaylar bize bir şeyler katabilir.

    YanıtlaSil
  8. Kitabi ilk okuduğunuzda bazı yerleri kavrayamıyorsunuz normal akıştan farklı şekillerde ilerliyen bir kitap ve sonda bitti mi bu diye kalakaldım hatta ilk söylediğim çümle dostoyevskiyi mezarından kaldırırım devamı nerde oldu ama en sevmediğim özelliği bu olması yanında en sevdiğim özeliğine bu kitabın sonunda efsunlanıyorsun zaman duruyo olaylar kafanızda dönmeye başlıyor kısacası kitabi böyle bırakıldığı için hem kızdın hemde müteşekkirim okumanızı tavsiye ediyorum aslında bans göre her kitap okunmayı hak eder ama bunu mutlaka okumanız gerektiğine inanıyorum

    YanıtlaSil