SİZ HİÇ GÖRMEDEN RESİM ÇİZEBİLİR MİYDİNİZ?
Bugün, hiç aklımda olmayan, bir anda gitmeye karar verdiğim öğretmenlik/eğitim üzerine bir seminere katıldım. Sonrasında iyi ki de gitmişim dedim. Konuşmacı, kendisi de bir öğretmen olan Serkan Ekmen'di. Uzun ve güzel bir programdı ancak benim ilgimi çeken, aklımda kalan, üzerinde düşündüğüm tek bir nokta oldu.
"Hayat amacınız nedir?" diye soruyordu Serkan Bey. Bu sorunun cevabını verdiğimizde üzerimizden büyük bir yük atacağımızı, daha kararlı ve mutlu bir hayat yaşayacağımızı söylüyordu. Hayatta imkansıza yer yok, siz yeter ki isteyin diyordu ve bunu desteklemek adına gerçek bir hayat hikayesini anlatmaya başladı. Doğuştan görme yeteneğini kaybetmiş bir ressamın, Eşref Armağan'ın hikayesiydi bu.
Belki önceden tanıyanlarınız, duyanlarınız vardır. Ancak ben bu seminer sayesinde bu özel insanın hikayesiyle tanışma fırsatı buldum ve sizlerle de paylaşmak istedim.
SÜPER İNSAN: RESSAM EŞREF ARMAĞAN
Eşref Armağan imzalı harika bir resim. |
Eşref Bey, 60'lı yaşlarında, doğuştan görme yeteneğinden mahrum bir ressam. İlk andan bir sıfır yenik başlasa da hayata, hiçbir zaman yılmamış ve hepimize ders niteliğinde olan bir başarı hikayesi yaratmış. Ben araştırdığım ve dinlediğim kadarıyla sizlerle paylaşıyorum bu hikayeyi.
Eşref Bey için her şeyin başlangıcı merakı olmuş. Göremediği için çevresindeki her nesneyi merak edermiş. Düşünsenize, hepimize şuan çok basit gelen renkler, nesneler, kitaplar, doğa, ağaçlar, deniz, gökyüzü... Hiç biri yok zihninde, ancak o kendi dünyasını yaratıyor. Mesela soruyor çevresine, ışık ne renk diye, beyaz cevabını alıyor. Sonrasında canlandırmaya çalışıyor kafasında. Sadece sorarak, kurgu yoluyla, çabalayarak... Hala göremiyor olsa da hissedebiliyor ve çizebiliyor hayatı. Ne büyük bir yetenek, ne büyük bir azim!
Eşref Armağan imzalı bir başka eser. |
Bir de şöyle düşünün. Hiç görme yeteneğiniz yok, görmenin nasıl bir şey olduğunu hayal dahi edemiyorsunuz ve babanıza gidip şu cümleyi kuruyorsunuz:
"Baba, ben resim çizmek istiyorum."
Bunu söyleyebilmek bile başlı başına bir mucize gibi geliyor bana. Müthiş bir şey gerçekten. Bundan daha da güzel olanı ise babanın cevabı. Serkan Bey'in konuşmasında vurguladığı gibi, saçmalama sen görmüyorsun, ne çizmesi vb. kırıcı, aşağılayıcı, karşılık vermiyor. Diyor ki:
"Ne çizmek istiyorsun?"
Bundan sonraki süreçte, babası ona hep yardımcı oluyor. Öyle eğitimli, görmüş geçirmiş birisi de değil, ama anlıyor belli ki, ne güzel empati kurabilmiş ki oğluyla böylesine destek veriyor ona. Ve Eşref Bey renkleri tanıyamasa da babasının ona öğrettiği sistem sayesinde renkleri kullanabiliyor. Babası resimlerine kolaylıkla renk verebilsin diye sıraya koyuyor bütün renkleri ve oğluna da bu sırayı ezberletiyor. Yani bir anlamda, Eşref Bey'in bu başarıya imza atmasının arkasında müthiş bir baba desteği yatıyor.
NASIL ÇİZİYOR?
Detaylarıyla, renkleriyle beni hayrete düşüren bir diğer eseri. |
Eşref Bey'in resim çizmesi öyle doğuştan bir yetenek değil. Aslında başarısının altında bundan çok daha özel bir sebep yatıyor. Azim ve kararlılık. Nesneleri, şekilleri eliyle yokluyor ve ona göre kağıda aktarmaya çalışıyor. İlk başlarda başarılı sonuçlar alamasa da sonrasında şekilleri düzgün çizmeyi başarıyor. Ardından çevresinin de yardımıyla parlaklık, ışığın vurma açısı, gölgeler, perspektif gibi konularda çok çalışarak kendisini geliştiriyor. Nihayetinde tüm dünyanın konuştuğu, hakkında belgeseller çekilen, yabancıların değerini bizden daha çok bildiği, bizden daha iyi tanıdığı bir süper insan hikayesi çıkıyor ortaya.
Yazının başındaki soruya dönelim. Eşref Bey ne istediğini biliyor, hayat amacı doğrultusunda hedeflerini de bir bir gerçekleştiriyor. Böylesi imkansızlıklarla hayata tutunan, büyük başarılara imza atan Eşref Armağan'ın başta kendim olmak üzere hepimize bir örnek teşkil etmesini umuyorum. Onun gibi hayatımızı ömür boyu anlamlandıracak, bizi ayakta tutacak ve her zorluk karşısında kararlı kılacak bir hayat amacı belirlemek ve hedeflerimize onun yardımıyla ulaşabilmek dileğiyle.
İmkansızlıkları aşmak ve mucizeler yaratmak tamamen bizim elimizde...
Siz Eşref Armağan'ı daha önce duymuş muydunuz? Hayat hikayesini okuduğunuzda neler düşündünüz? Kendinizi onun yerine koyduğunuzda neler hissediyorsunuz? Çalışmaları hakkındaki düşünceleriniz neler? Konu hakkındaki düşüncelerinizi ve her türlü yorumunuzu merakla bekliyorum.
KAYNAKLAR
Bu konuyu hazırlarken Serkan Ekmen'in "Oyunlarla Öğretim" seminerindeki ilgili konuşmasından,
GazeteBilkent adresindeki Eşref Armağan röportajından,
Ve Eşref Armağan'ın Kişisel Web Sitesi'nden faydalandım.
Bu sitelere giderek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. Ayrıca arama motorları üzerinden ve Youtube gibi video kanalları üzerinden Eşref Armağan ile ilgili belgesellere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Hoşça kalın... :)
SİZ HİÇ GÖRMEDEN RESİM ÇİZEBİLİR MİYDİNİZ?
Reviewed by Ne Okudum Ne İzledim
on
Mayıs 13, 2016
Rating:
Gerçekten bir mucize. İlham almak gerekiyor. Bir kaç gündür yazmıyordun. Bomba bir yazıyla döndün. Eline sağlık
YanıtlaSilEvet biraz yoğundum bu aralar, ilgilenemedim fazla. Teşekkürler yorum için, beğenmene sevindim. :)
SilAzime, kararlılığına ve çizimlere gerçekten hayran kaldım. En büyük engel kendinizsiniz sözünü hatırlattı bana.. Ders olabilecek bir hayat hikayesi imiş. Arkasında da dağ gibi baba desteği.. Tanımıyordum.. Tanımadığım için ayıpladım kendimi öncelikle teşekkür edeyim -kendi adıma bizimle paylaştığın için.
YanıtlaSilEllerine sağlık :)
Ben teşekkür ederim yorumun için.
SilHerkes için dersler var mutlaka bu hikayede. :)
Eşref Bey'in hikayesini senden okudum Serhat! Hayran kaldım, kendimden de utandım. .. üşengeç ve tembel insanım eleştirdim kendimı. .. babanın tepkisi de muazzam, o şekilde yaklaşır miydim bilemiyorum... çok güzel mesajlar var hikayede... teşekkürler paylaşım için 😉
YanıtlaSilUnutmuşum "siz hiç görmeden resim çizebilir misiniz" diyordun ya gördüğüm halde çizemiyorum... hayal gücüne göre ise yok yani...
SilMüthiş bir öz güven ve hayata bağlılık var Eşref Bey'de.
SilKüçük yaştan babasına yönelttiği istek bunu gösteriyor. Resim değil de başka bir şey yapmak isteseydi, eminim onu da rahatlıkla başarırdı. Asıl mucize o istekte, kararlılıkta yatıyor.
Ben teşekkür ederim yorum için. :)
Çok ilginç bir başlık olmuş görür görmez merak ettim mucize gibi bir şey :)
YanıtlaSilMerak uyandırıcı olmasına sevindim. Kesinlikle öyle.
SilYorum için de teşekkürler. :)
Yıllar önce ders kitaplarında konusu vardı ressamın, işlemiştik öğrencilerle. Azim ve başarı öyküsü gerçekten...
YanıtlaSilNe güzel ders kitaplarında yer verilmesi. Mükemmel bir örnek bana göre, özellikle öğrenciler için.
SilTeşekkürler ilgin ve yorumun için. :)
Eşref Beyin hikayesini bir Kurtlarla Koşan Kadınlar sohbetimizde öğrenmiştim. Babasıyla olan diyalogları hepimizi hayran bırakmıştı. Ve onun başardıklarıyla kendimize onlarca ders çıkarmıştık. Senin de burada paylaşman benim için öyle anlamlı ki; ellerine sağlık. Herkes bilsin, herkes kendisine bir ders çıkarsın dilerim.
YanıtlaSilSevgiler.
Bu güzel insanı ve hikayesini daha önce tanımış olman ne güzel.
SilBen yeni tanıdım ve çok etkilendim, o yüzden hemen paylaşmak istedim.
Babasıyla olan ilişkisi hayran olunmayacak gibi değil gerçekten.
Çok teşekkürler, sevgiler. :)
Hayret edici bir durum aslında. Sayın Ressam Eşref Armağan da olumsuz bir durumdan yararlanarak olumlu duruma çevirmeyi başarmış. Tebrik ediyorum.
YanıtlaSilBir çoğumuz olumsuzlukları hayata küsme aracı olarak kullanırken, o olumsuzluklardan bir başarı hikayesi yaratmış. Teşekkürler yorum için. :)
Silmüthiş bir şey..İnsan hayata olumlu bakmalı çoğu zaman...
YanıtlaSilKesinlikle, dolu tarafını görmek gerek, teşekkürler yorum için. :)
SilBu tür hikayeleri duyduğum da çok etkileniyorum. Ankara da Zihinsel engelli ve konuşamayan biri vardı bir de evinin duvarlarına resim yapıyordu ve bir sanat galerisi gibi idi. bu hikayede çok etkilemişti beni.
YanıtlaSilEtkilenmemek elde değil. İbret alınacak çok hikaye ve insan var hem çevremizde hem dünyamızda. Çok teşekkürler ilginiz için. :)
SilEşref beyin hikayesini bir çırpıda okudum.Bilmiyordum.Onun isteği, azmi ve başarısı müthiş.Resimlerde doğallık hakim.Yani olması huzur veren bir doğallık.Babanın buradaki desteği gerçekten takdire şayan.Resimlerini cep telefonuma çektim.Ufak bir umutsuzluk anımda ibret olsun bakayım ve şükredeyim diye.Teşekkürler Serhat.Çok anlamlı ve kıymetli bir paylaşımdı.Sevgilerimle :)Ece ablan.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Ece abla ilgin ve yorumun için.
SilGerçekten ibret alınacak, umutsuzluk anında hatırlayıp ayağa kaldırabilecek türden bir hikayesi var.
Saygılar, sevgiler. :)
Merak, destek ve azim. Bir başarı öyküsünün üç ayağı. Belki de hayata tutunmanın olmazsa olmazları. Paylaşım için teşekkürler, sevgiler...
YanıtlaSilBen teşekkür ederim ilginiz ve yorumunuz için. Sevgiler. :)
SilMerhaba Serhat ;
YanıtlaSilNasıl da ince bir çizgideki yaşam ....
Ve nasıl mucizelerle dolu ... Böyle güzel ve özel bir insanla tanıştırdığın için teşekkürler ...
"siz hiç görmeden resim çizebilir misiniz" buna görüp de çöp adam bile çizemeyenler de sayılıyor mu .... Gönül gözü ayrı bir şey
Tekrar teşekkürler
Merhaba Didemika. :)
SilGüzel dediniz, gönül gözü ayrı bir şey gerçekten. Önemli olan istediğinde başarabilmektir, herkesin ilgisi ve yeteneği olmayabilir elbette. :)
Ben teşekkür ederim bu güzel yorum ve ilgin için. :)
vay beeeee valla o zaman biz hiç görmüyoz :) demek hem de doğuştan kör pes valla.
YanıtlaSilOkuduktan sonra öyle düşünüyor insan, neler kaçırıyoruz bu halimizle. Teşekkürler yorum için. :)
Silchristy brown'un hikayesine benziyor. o da ayak parmaklarını kullanarark kendini ifade etmeye başlamıştı, bilirsiniz belki.. benziyor.. İNANMAKTAN GEÇİYOR HERŞEY. :)
YanıtlaSilOna benzer bir şey hatırlıyorum. Aynı kişi mi emin değilim.
Silİbret olunacak çok hikaye var hayatta. İnanmak başarmanın yarısı diye boşa dememişler.
Teşekkürler yorum için. :)
çok güzel resimler bravo valla! zaman zaman beni esir alan bezginliğimden utandım şimdi:/
YanıtlaSilTeşekkürler yorum için. Bende aynı düşüncelere kapıldım hikayesini dinledikten sonra.
SilBöyle hikayeleri okuyunca insan, kendi şımarıklığından utanmadan edemiyor. Hani çok sık karşılaştığımız bir durum vardır ya; can sıkıntısı. Yapacak hiç bir şey bulamayıp da canı sıkılan insan şımarıklığından bahsediyorum. Veya çok sık karşılaştığımız; yazacak bir şey bulamama sıkıntısı. Eşref Bey'in hikayesini okuyunca aslında ne kadar da şımarık olduğumu anladım. Teşekkürler bu güzel yazı için.
YanıtlaSilHepimiz için ibretlik kesinlikle. Çok teşekkürler. :)
SilAzim ve kararlılık sanırım en önemölileri bunlar. Bu noktada bazen sıkıntı yaşasam da bu tip insanları gördükçe kendime çok ama çok kızıyorumgerçekten. Vazgeçmeyi lügattan silmekte fayda var.
YanıtlaSilAynen öyle, bu tür hikayeler bu anlamda ibret almamızı sağlıyor. Vazgeçmeyi, umutsuzluğu silmek için bunları hatırlamak gerekiyor bazen.
SilTeşekkürler. :)
Gerçekten muhteşem bir insan.. Önceden tanımadığım için üzüldüm, sayende tanışmış oldum. Kör bir insanın resim çizmesi cümlesi bile çok zor geliyor, ama insan azmederse her şeyi yapabilirmiş demek. Şu an Matematiği hiç yapamayacağımı düşündüğüme utanıyorum. :) Eline sağlık. :)
YanıtlaSilHerkes kendince bir ders çıkarıyor işte, bu yüzden süper insan. Herkese ibret oluyor yaptıklarıyla. Belki de herkesi kurtarıyor içine düştüğü ümitsizlikten.
SilÇok teşekkürler. :)
Hayranlik duyulacak bir insan. Insan azminin neler basarabileceginin kaniti.
YanıtlaSilKesinlikle öyle. :)
SilTeşekkür ederim ilginiz için. :)